"Sona Kalan - Tess Gerritsen" - Kitap Yorumu

Bu kitabı bir arkadaşıma hediye etmek amaçlı aldım ve kendisine göndermeden önce kitabı okuyup okuyamayacağımı soraraktan izin aldım. Eh, geçen haftalarda burada olan yazarımıza kitabı imzalatmasam olmazdı, değil mi? Bu vesileyle, ben de ilk Tess kitabımı okumuş oldum.


 

Kitabın Adı: Sona Kalan(Last To Die)
Kitabın Yazarı: Tess Gerritsen
Kitabın Türkçe'ye Çevireni: Bahar Yaldız Çelik
Kitabın Yayınevi: Martı
Kitabın Sayfa Sayısı: 477
Kitabın Goodread Puanı: 4.06/5
Kitaba Benim Puanım: 7/10

Arka Kapak

Herkesin yarası vardır, ama bazılarınınki daha belirgindir…

Bambaşka hayatlara ait Claire, Will ve Teddy adında üç masum çocuğun yolları bir anda, hiç beklenmedik bir trajediyle kesişir. Önce aileleri, ardından koruyucu aileleri katledilen bu çocuklar için artık hiçbir şey eskisi gibi değildir. Peki, onları bir araya getiren bu sarsıcı olaylar bir rastlantı mı yoksa birbirleriyle bağlantılı gerçeklerin önemli bir halkası mıdır?

Jane Rizzoli ile Maura Isles, katledilen ailelerle ilgili araştırmalarını derinleştirdikçe uzayan sır perdesini aralayabilecek, bu çocukları bekleyen korkunç kaderi değiştirebilecekler midir?


Benim Yorumum

Bir kere kitap çok akıcıydı, Okul, spor gibi zorunluluklarım olmasa yorganımın altından hiç çıkmadan tüm gece boyunca kitabı okuyabilirdim. Konu çok ilgi çekici. Aileler arasında bağlantı kurmaya çalışıyorsunuz, "Neden?" diye birçok kez soruyorsunuz, "Neden katil çocuklara bu denli takmış durumda?"

Başlamadan önce kitabın Rizzoli&İsles serisinin kaçıncı kitabı olduğuna dair araştırma yapmamıştım. 10. kitabıymış. Kitapta sık sık eski kitaplardan hatırlanan şeyler söyleniyor. Yani seri olduğunu bilmeyerek alan bir insan bile kitabın bir serinin parçası olduğunu rahatlıkla anlayabilir. :D 


Diziyi de çok fazla izlemedim ama izlediğim kadarıyla Isles çok daha hayat dolu biriydi. Bu kitapta hayattan bezmiş. Tabii 10. kitaba kadar birçok şey değişmiş de olabilir. Yani bu kitapta özel hayatları bakımdan güzel bir dönemden geçmediklerini söyleyebiliriz. Bir de bana kalırsa dizi değil de film olmaya daha uygun bir seri bu. 


Bu yukarıdaki kapak fotoğrafında esinlenilen sahne tam olarak bu değil. Oldukça çirkin bir kapak olmuş. Görsem alasım gelmez. Ancak kitapta bu sahne oldukça ürkütücüydü ve okulun her ne kadar koruması da olsa katilin içeriye rahatlıkla girebildiğini anlamıştık.

"Bir okulun ne kadar koruması olabilir ki? Her katil her okula girebilir." diye düşünebilirsiniz. Ancak bu okul basit bir okul değil. Ne binası açısından ne de öğrencileri açısından. Belli bir tarz öğrencinin bir arada toplandığı bir okul bu. Ama ben acaba faydası mı olur yoksa zararı mı diye düşündüysem de kesin bir sonuca ulaşamadım.


Bunun yanında öldürülen ailelerden birinin babası astronot olduğu için uzay bilimlerine de girdik. Ben bir şey anlamasam da... Goldilock gezegenleri dünya dışında yaşanabilme ihtimali olan yerler imiş. Bu kitapta uzaylılar ihtimalini de beraber getirmiş. Ve bundan türeyerek "O zaman başka canlılar varsa tanrı yoktur." sonucuna ulaşması tahmin edilen kişiler vardı. Bunun da nasıl bir mantık olduğunu çözemedim.

Endomorf, kilolu insanlar; ektomorf, zayıf insanlar için kullanılan terimler. Bir doktorun yazmış olduğu romanı okumak bu açılardan eğlenceli. 

Bir tek sonu benim açımdan çok tatmin edici değildi. Şaşırtıcı olmaya çalışmış ama eksik kalan bir yerler var gibi.


Yazar gerçekten çook sıcakkanlı. Marmara Forum'daki imza gününe gittim. Duyduğuma göre Tüyap'ta falan yalnızca iki kitap imzalatmışlar ancak burada tüm Tess Gerritsen kitaplarını imzalatanlar vardı. Bildiğiniz 15 kitap ve fazlası şeklinde...

Kısacası serinin ilk 9 kitabını okumadıysanız bile çok problem etmeden rahatlıkla kitabı okuyabilirsiniz. Şimdiden keyifli okumalar. :)

Yorumlar