"Kuralsız - Veronica Roth" - Kitap Yorumu

Vee haftalardır "Şu An Ne Okuyorum?" da görünen ama bir türlü bitmeyen Kuralsız kitabının yorumuna geçiyorum. Kitabı yaklaşık yarım saat önce bitirdim. Açıkçası kitap benim için 216'ıncı sayfaya kadar birinci kitap gibiydi. Amma velakin "Dürüstlük olmadan saldıramıyorsak, diye düşündüm, destek alabileceğimiz topluluksuzlar var." kısmından sonra tamam dedim; İşte şimdi başlıyoruz. Ve minibüsle okula giderken de, bardağıma ıhlamur dökerken de Kuralsız'ı okumaya başladım.


Kitabın Adı: Kuralsız(Insurgent)
Kitabın Yazarı: Veronica Roth
Kitabın Türkçe'ye Çevireni: Uğur Mehter
Kitabın Yayınevi: Artemis
Kitabın Sayfa Sayısı: 504



Arka Kapak

Her seçimin bir sonucu vardır. Tris sevdiklerini -ve kendini- kurtarmak zorunda. Üzüntü, fedakarlık, kimlik, bağlılık, kurallar ve aşkla ilgili sorunlarla boğuşurken bu hiç de kolay olmayacak. Üstelik savaş başlıyor ve herkes tarafını seçmek durumunda. Ancak geri dönüşü olmayan bir yola giriyorsan, zafer getireceğini umduğun seçim, tüm hayatını altüst edebilir.

Benim Yorumum

Kuralsız bana göre serinin ilk kitabı Uyumsuz'dan çok çok daha iyi. Çünkü birinci kitapta benim sevmediğim şeyler gidiyor ve benim sevdiğim şeyler geliyor.

Beatrice artık kararlarında çok daha net. Kafası elbette karışıyor ama karar verememe durumu artık yok. Ayrıyetten Tobias'la aralarındaki ilişki de çok daha mantıklı ve güzel ilerler bir hale geliyor. Bir distopyanın içinde pembe dizi durumu ortadan kalkmış.

İlk kitapta bir okuduğum cümleden sonrasını tahmin edebiliyordum. Ama bu kitapta kesinlikle öyle değil. Şaşıracağınız, hem de çok şaşıracağınız, kısımları olacağının garantisini verebilirim.



Tobias bu kitapta bana biraz ergen geldi. "Bu duruma bir son verme zamanı geldi." derken kesinlikle yaptığı şeyi yapmasını beklemezdim. İlk kitaptaki olgun Tobias bu kitapta yaşıtları gibi davranıyor.

Bu kitap birinci kitapta Bilgelik'in neden Fedakarlığa böylesine bir şekilde saldırmaya çalıştığını anlamak üzerine kurulu. Bilgelikten olanlarla bayağı haşır neşir oluyoruz. Ve oldukça garip şeyler var. Gerçek olmasalar bile bir kitapta böyle şeyler okumak hoşuma gidiyor. :D

Sanmayın ki bu yere kadar sanki böyle hep olumsuz duygular -karamsarlık, üzüntü vs.- var. Kitapta keyifle, gülerek okuyacağınız bölümler de var. Özellikle Lynn'ın espri anlayışı benimkine oldukça yakın. :D


"Ne zaman dönmen gerekiyor?" diye soruyorum, dirseğimle dürterken.
...
"Yakında," diyor Caleb. "Kimsenin merak etmesini istmem."
"Susan'ın adını 'Kimse' olarak değiştirdiğini bilmiyordum." diyorum bir kaşımı kaldırarak.

Daha fazla uzatmaya gerek yok. Birinci kitabı okuduysanız bunu da alın okuyun. Daha çok beğeneceksiniz. :D

Yorumlar