"Paradokya - Cem Gülbent" - Kitap Yorumu

Bu kitapla bu yıl CNR'da tanışmıştım. Kısmet bu yılki Tüyap'tan almakmış. Tür fantastik, yazar Türk, yayınevi Timaş olunca oldukça ilgimi çekti. Oldukça karma bir yapısı var yani kitabın benim için. Ben okuduğum bu kitaptan oldukça memnun kaldım, eh fikirlerimi sizlerle de paylaşayım istedim.



Kitabın Adı: Paradokya(Adalet Yıldızı ve Kayıp Pusula)
Kitabın Yazarı: Cem Gülbent
Kitabın Yayınevi: Timaş
Kitabın Sayfa Sayısı: 367
Kitabın Goodreads Puanı: 3.08/5
Kitaba Benim Puanım: 8/10

Arka Kapak

Gecenin sessizliğini bozan derin nefes alıp vermelerini, hızla çarpan kalp atışların takip etti. Bu kadar korktuğunu hatırlamıyor, belki de bundan daha heyecanlısını yaşayacağını sanmıyordun. Yanılıyorsun...

Sıradan hayatın, değer verdiklerin, arzuladıkların... Her şey çok uzak, bir o kadar da yakın... Karşında çözmen gereken şifreler, tamamlaman gereken görevler var. Uyanmak için Gecenin Gizemli Oyunu'nu tamamlamak ve geçmişe tersten bakmak zorundasın.

Bu gece, geçmişin izlerinin peşine düşmeye, bilinçaltınla yüzleşmeye, paradokslarla çevrili rüyalar alemine dalmaya hazır mısın?

ŞİMDİ GÖZLERİNİ KAPAT. OYUN BAŞLIYOR...

Benim Yorumum


Bu kitap bir serinin ilk kitabı. Yukarıda kitabın özelliklerinden bahsederken söylemedim ancak serinin adı da Gecenin Gizemli Oyunu. Öyle yüksek bir beklentim yoktu kitaba başlarken gene de okurken çok beğendiğim bir kitap oldu. Ve bu kitabın arka kapağını okumak diğer birçok kitabın aksine bir problem oluşturmuyor. İçeriği özetlemek yerine, oyun anlatılmış.

Kitaba başlamadan evvel yazarı Cem Gülbent hakkında bir sayfa var. O sayfayı okuduktan sonra, ne yalan söyleyeyim, ciddi bir başlangıç yapamadım romana çünkü o tanıtım yazısı oldukça eğlenceliydi. Özellikle "Tam iki gün balık besledim." cümlesi...

Kitaba başladıktan bir süre sonra hala yeni karakterler eklenmeye devam ediyordu. Allah Allah dedim, yoksa kitabın sonuna kadar böyle karakter eklenmeye devam edecek, edecek, edecek... mi? diye düşündüm. Endişelenmeyin, 6 karakterimiz olduğu için o kısımlar biraz uzun yalnızca, o kadar.


Kitaba verdiğim puanın yüksek olmasının sebeplerinden biri şifreler. Şifrelere bayıldığımı ancak yeterince hızlı olamadığımı söyleyebilirim. Yukarıda verilen şifrenin oyuncu tarafından 20 dakikada çözülmesi isteniyor. Bense 40 dakikada çözdüm. Anlayacağınız, çoktan ölmüştüm.

İlk şifreyi çözmeye çalışırken Sherlock Gibi Düşünmek kitabından yardım aldıysam da bir işe yaramadı. Ancak kopya aldıktan sonra çözebildim ki, bir önceki paragraftan anlayacağınız üzere yaklaşık 1 saat sürdü.


İlk oyun Adalet Yıldızı pek heyecanlı değildi. Oldukça kolay kurtuldular. Aslında şöyle bir düşününce hayır, kolay olmadı. Ama anlatım hızlıydı. Benim favori oyunum Kayıp Pusula oldu. Çok daha heyecanlıydı. Daha fazla kayıp olur diye düşünmüştüm ama olmadı.

Karakterlerimize verilen görevler oldukça zevkliydi. Tabii bu görevler onlar için ölüm kalım meselesi. Nasıl zevkli olabilir? diye düşünebilirsiniz. Çünkü her bir görev farklı bir mekanda geçiyor. Özellikle Aslı'nın oyunun başladığı yer olan Burj al Arab benim çok merak ettiğim bir yer olduğundan, ve kitapta oraya dair bir şeyler okumaktan oldukça zevk aldım.

Kitaba dair okuduğum yorumlardan birinde karakterlerin yeterince betimlenmediğinden şikayet edilmişti. Evet, gerçekten karakterler hakkında öyle betimlemeler yok. Ancak ben bunun eksikliğini hiç hissetmedim kitapta. Hatta ancak bu yorumu okuduğumda böyle bir eksikliğin var olduğunu fark ettim.


Okurken her yerinden memnun kalmasam da çoğunlukla sevdiğim bir ilk roman oldu. Sanki tek kitapmış gibi de bitmedi üstelik. Birinci kitapla ikinci kitabı bağlayan unsurlar var. Yani kitabın sonuna geldiğinizde bir seri okuduğunuzu anlıyorsunuz.

Ve son sayfa... Ürpermeseniz de ister istemez içiniz bir tuhaf oluyor. Kendi adıma uyumak için endişelenmesem de, böyle bir şey olsa ne güzel olurdu he, kafasındaydım.

Bence şans verilmesi gereken bir kitap. Sizlerin de yorumlarınızı ve şifreleri ne kadar hızlı çözdüğünüzü merak ediyorum. :)

Yorumlar