Kitabın Yazarı: Steven Galloway
Kitabın Türkçe'ye Çevireni: Banu Irmak
Kitabun Yayınevi: Kariyer Yayınları
Kitabın Sayfa Sayısı: 284
Kitabın Arka Kapağı
Salvo'nun çocuk yaşta içine sürüklendiği, felaketlerle dolu bir senaryoda, onunla beraber Romalı ailelerin karavanlarla içinden geçtiği Transilvenya ve Maceristan ormanlarına dalacak, Budapeşte'nin cadde ve barlarında dolanıp Fisher-Fielding Sirk kumpanyasının memleketi New York'a doğru okyanusu açacak, BC:'nin Fraser Vadisi'ne gideceğiz. Bu yolculuğumuz sırasında, iktidar ve şöhret için mücadele eden insanları birbirlerine -kız kardeşi erkek kardeşe, çocuğu anne-babasına- düşüren türlü entrikaların döndüğü büyük sirk çağının yükseliş ve alçalışlarına, sahnenin hem önündeki ve hem arkasındaki renkli kişiliklerin yaşamlarına tanık olacağız.
İp Cambazı, inanılmaz şaşırtıcı hikaye anlatımını karnaval kültürünün büyüleyici ayrıntılarıyla birleştirmiştir. Steven Galloway, sadece korkunç yüksekliklerde hayat bulan bir adamın ruhunu sevecenlik, coşku ve göz kamaştıran bir özgünlükle gözler önüne sermektedir.
Benim Yorumum
Bugün bu Ramazan'da Beyazıt'taki kitap fuarında karşıma çıkmış ve ilgimi çekmiş olan bir kitabı yorumlayacağım. :) Kitabın kapağındaki fotoğrafta ayrıca hoşuma gitmiş ve almıştım.
Kitabın neden ilgimi çektiğine dair şöyle bir özet geçersem; bu kitaptan önce "Rüzgarın Adı" kitabını okumuştum. Oradaki insanların hayatları çok garip ve ilginç gelmişti. Yani gösteriler düzenlemek adına insanların belli bir yurdu olmaması ve durmadan bir yolculuk halinde olmaları. Belki bu kitapta daha ayrıntılı tasvirler bulurum diye hemen aldım ve okudum.
Benim açımdan kitap "Heh tamam, şimdi olaylar başlıyor." derken -ki bu duygu kitabın en başından beri sizle olan bir duygu- olay orada bitiveriyordu. Olaylar kesinlikle çok sarsıcıydı. Bazı kısımlarda "E yok artık!" diyebiliyordunuz hatta ben baş kahramanımız Salvo'ya hakaretler bile ettim. (Adamın öylesine garip bir bir karakteri var ki.)
Salvo karakteri başlı başına garip bir karakter. Sırf onun garipliklerini görmek için bile okuyabilirsiniz kitabı. Benim için genelde bu gariplikler hep olumsuz ama... Ama sizlerinde aynı duyguyu hissedeceğinden kesinlikle eminim yani.
Kitabın arka kapağında geçen o ormanlar, New Yorklar vs. benim aklımda pek yer etmemiş. (Yani diğer bölümlere nazaran.) Buradan da adamın çevre tasvirlerinin pek iyi olmadığını çıkartıyorum ben. Çevreleri oluşturması karakterleri oluşturması kadar iyi değildi.
Okuduğunuzda bazen insanların sevdikleri şeylere karşı olan bağımlılığı dibine kadar hissedeceksiniz. Bu bağımlılığın iyi mi kötü mü olduğuna siz karar verin...
Kitaba bir puan vermek gerekirse 10 üzerinden 6 verebilirim. Keyifli Okumalar! (:
Yorumlar
Yorum Gönder